İnsanın yaşının da ilerlemesiyle birlikte insanoğlunun vücudu da zamana yenik düşebiliyor.
Tüm diyetlere rağmen kurtulamadığımız inatçı yağlardan, göz çevremizdeki kırışıklıklara, dişlerimizdeki yıpranmadan, yorgun bakan gözlerimize kadar... Küçük görünmekle birlikte mutsuzluk yaratabilen bu problemlerin üstesinden günümüzde çok daha kolay gelmek mümkün. Üstelik bu güzel değişimlerin birçoğu da genel sağlığımız üzerinde de olumlu etkiler bırakıyor.
Bu noktada uzmanlar estetik ve güzellik, güzel bir görünüşe sahip olabilmek için yardımcı yöntemlerle ilgili son gelişmeleri hakkında önemli tüyolar veriyor.
Dirençli yağlarınızdan bu yöntemlerle kurtulun
Güzellik söz konusu olduğunda şüphesiz akla ilk gelenlerden biri de kurtulmak istenen fazla kilolar oluyor. Ancak bazı kişiler kilo vermelerine rağmen karın, kalça ya da kol gibi bölgesel alanlardaki yağ dokuları yerli yerinde kalmaya devam ediyor. Bununla birlikte vücuttaki yağ oranının kadınlarda yüzde 30, erkeklerde ise yüzde 25’ten fazla olması durumunda hastalıkların ortaya çıkması açısından da risk oluşturduğu için bu dirençli yağlardan kurtulmak gerekiyor.
Kişinin genel sağlık durumu, yaşı, hastalıkları ve beklentilerinin göz önünde tutularak tercih edilebilecek bu uygulamaların kesinlikte tek başına bir zayıflama yöntemi olarak görülmemesi önem taşıyor. Etkili sonuca ulaşabilmek için de öncelikle kişinin diyetine dikkat etmesi, spor yapması gerekiyor. Uygulama sonrasında da bu noktalara dikkat edilmezse yine aynı bölgelerde yağlanma yaşanabiliyor.
Selülit sadece estetik değil aynı zamanda sağlık sorunu
Bilimsel ismi “hydrolipodistrofi” olan selülit, aslında bir dolaşım bozukluğu. Dokuda dolaşım bozulmasına bağlı olarak ödem gelişiyor ve toksik maddeler deri altında birikiyor. Oluşumunda genetik etkenlerin rolü büyük olsa da hareketsiz yaşam, beslenme alışkanlıkları az su tüketimi gibi yaşam alışkanlıkları da oluşumunu hızlandırabiliyor. Selülit tedavisinde mezoterapi yöntemiyle etkili sonuçlara ulaşılabiliyor. Yağ hücrelerinin etrafını saran fibröz dokular enjeksiyon yöntemiyle parçalanarak idrarla atılıyor. Mezoterapi kişinin ihtiyacına göre ortalama 8-10 seans ve haftada bir uygulanıyor. Sonrasında da her yıl 1-2 seans devam ettirebiliyor.
“Her şey güzel bir gülüşle başlar”
Araştırmalar hür türlü iletişimde kişilerin ilk karşılaşma anındaki yargının genel kanının yüzde 70’ini oluşturduğunu gösteriyor. Hal böyle olunca güzel bir gülüşle başlayan görüşmelerin istenilen sonuca ulaşması daha muhtemel görünüyor.Uzmanlar bugün estetik diş hekimliği teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak çok daha estetik ve aynı zamanda sağlıklı sonuçlara ulaşabildiklerini söylüyor.
Kaş ve göz çevresine işlem yaptırmadan önce iyi düşünün!
Yüzün üçte birlik kısmını tutan göz ve kaş, kişisel farklılıkları ve algıyı en çok fark ettiren noktalar olarak kabul ediliyor.
Dolayısıyla buradaki değişimler ifade ve yaş açısından diğer alanlara göre daha fazla önem taşıyor.
İnsanlarda genellikle göz altı dolgularının çok fazla kullanması ve uygunsuz kalıcı makyaj hataları gibi yanlış uygulamaların ifade ve yaş konusunda negatif etkilere yol açabileceğine dikkat çeken uzmanlar, “Öncelikle işlemlerin nerede ve ne zaman yapılacağı konusunda dikkat etmek gerekiyor. Göz çevresi için cerrahi ve cerrahi dışı uygulamaları sınırlandırmak ve hastaya yönelik çözüm üretmek için bu konuda estetik cerrahi uzmanlarına ulaşılması ileride geri döndürülemez problemleri önleyeceği unutulmamalı. Bununla birlikte baygın bakış estetiği, badem göz estetiği 18 yaşından itibaren yapılabilirken, göz kapak ve kaş estetiklerinin 30 yaşından sonraya bırakılması çok daha doğru ve uygun oluyor” diye konuşuyor.