Özellikle de grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının kapımızı çaldığı sonbahar ile kış mevsiminde. Ancak yetersiz beslenmekten strese maruz kalmaya, sigara tüketiminden kalitesiz uyumaya, hareketsizlikten uzun süre ilaç kullanmaya kadar pek çok etken nedeniyle bağışıklık sistemimiz gücünü yitirebiliyor. Hastalıklara karşı dirençli olabilmek içinse bağışıklık sisteminin “alarm” sinyallerini bilmek ve geç olmadan önlem almak şart! uzmanlar, bağışıklık sisteminin zayıfladığına işaret eden 5 erken belirtiyi anlattı, önemli bilgiler veriyor.
Yorgunluk
Efor sarf ettiğimizde yorulmamız olağan bir durum kuşkusuz. Ancak harcadığınız efordan daha fazla yorgun olmanız bağışıklık sisteminizin zayıfladığına işaret eden belirti olabiliyor. Sabah yorgun kalkmak, istirahatle bitkinliğin dinmemesi ve çabuk yorulmak doktora başvurmanızı gerektiren yakınmalar arasında yer alıyor.
Uçuk
Dudaklar ile ağız çevresinde oluşan ve içi sıvı dolu yara kabarcıkları şeklinde kendini gösteren uçuk da ihmal etmemeniz gereken önemli bir belirti. Özellikle yılda 4 kereden fazla gelişen uçuklar zayıf bir bağışıklık sisteminin uyarıcısı olabiliyor.
Tekrarlayan enfeksiyonlar
Bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler kolay kolay hasta olmuyorlar. Bağışıklığı sağlayan beyaz kan hücreleri yeterli düzeyde çalışamadıklarında ise enfeksiyonlara daha kolay yakalandığımız gibi, hastalıklar da daha zor iyileşebiliyor. Uzmanlar bu nedenle eğer çabuk hastalanıyorsanız bu durumu göz ardı etmemeniz gerektiği uyarısında bulunarak şunları söylüyor: “Ayrıca tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları, ishal, idrar yolu veya genital bölge enfeksiyonları ve mantar enfeksiyonları önemli bir uyarıcı olabiliyor. Bu nedenle “nasıl olsa geçer” diyerek hastalığı hafife almak ve gelişigüzel ilaçlarla şikayetleri ortadan kaldırmaya çalışmak yerine bağışıklık sisteminin taranması için bir hekime başvurmak gerekiyor”
Ciltte nedensiz açılan yaralar
Ciltte nedensiz yara açılması veya mevcut yaraların geç düzelmesi, tekrarlayan mantar enfeksiyonları erken belirtiler arasında yer alıyor. Özellikle önemsemediğimiz sivilceler, ayaklardaki mantarlar, kasık bölgesindeki kızarıklıklar, saçlı derinin pullanarak dökülmesi, zayıflayan bağışıklık sisteminin habercisi olabiliyor. Geç kapanan yaralar, ihmal edilmeden doktora gidilmesini ve bağışıklık sistemi taraması yapılmasını gerektiriyor. Unutulmamalıdır ki; cildimiz vücudumuzun içindeki sorunların adeta aynası gibidir.
Aft ve pamukçuk
Ağız içi ve dil üzerinde, ağrılı, ortası beyaz lezyonlar şeklinde kendini gösteren aftlar yılda 4’kezden fazla ortaya çıkarsa bu durum bağışıklık sisteminizin zayıfladığına işaret ediyor olabilir. Aynı zamanda pamukçuk da bir gösterge olabiliyor. Pamukçuk denilen kandida cinsi mantar ağız kanalından yemek borusuna, mideden bağırsaklara kadar her yerde oluşabiliyor. Bağışıklık zayıfladığında vücuda yerleşen bu mantar aynı zamanda bağışıklığı kendisi de baskılayıp hastalığın ilerlemesine yol açabiliyor. Hatta son yıllarda kanser gelişimine katkıda bulunduğu düşünülüyor.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için…
Uzmanlar bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için almanız gereken önlemleri şöyle sıralıyor:
Düzenli ve dengeli beslenin. Özellikle A, B, C, E, D vitaminleri ile çeşitli mineralleri içeren besinleri almaya özen gösterin.
Kaliteli ve düzenli uyku uyuyun. Minimum 6-8 saat uyumaya, düzenli saatlerde yatağa girmeye çaba sarf edin.
Stres ve kaygı düzeyini olabildiğince en az düzeye çekin.
Açık havada düzenli olarak egzersiz yapın. Bu alışkanlık hem zihinsel hem de fiziksel açıdan daha iyi hissetmenizi sağlayabileceği gibi, bağışıklık sisteminizi de güçlendirecektir.
Probiyotik desteği ve sindirim sisteminin düzenli çalışması da güçlü bir bağışıklık sisteminde son derece önemli rol üstleniyor. Ev yapımı yoğurt, kefir, ev yapımı sirke, ev yapımı turşu, boza ile şalgam suyu probiyotik açısından zengin besin öğeleri arasında yer alıyor.
Bol bol su için. Yarısından fazlası su olan vücudumuzun hücrelerinin hem daha iyi çalışabilmeleri hem de bağışıklık sistemini güçlendirmek için günde en az 2-2,5 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin.