Kardiyoloji uzmanları diyabetli hastalarda kalp hastalığına bağlı ölüm riskini 2-4 kat arttığını söylüyor.
Teknolojinin ilerlemesine bağlı olarak hareket kısıtlılığı, beslenme bozuklukları kilo artışı ile birlikte her yaşta yeni diyabet vakalarının daha sık görülmesine yol açıyor. Diyabetin, yarattığı sağlık sorunlarının yanında diğer kronik hastalıklar için de risk oluşturduğunu belirten uzmanlar, bunların başında da kalp hastalıklarının geldiğini söylüyor.
Diyabetin kontrol altına alınması ile kalp hastalığı riskini azaltmanın mümkün olduğunu söyleyen uzmanlar önemli bilgiler vererek riski düşürmenin formülünü şöyle açıklıyor.
Diyabet varlığında yüksek kan şekeri kan damarlarına zarar veriyor; bu nedenle kan basıncı, kolesterol yüksekliği, sigara içimi gibi kalp damar hastalıklarının önemli risk faktörlerinden birini oluşturuyor. Ayrıca, diğer faktörlerle birlikte yaşanıyorsa, kalp hastalığı gelişim riski de katlanıyor. Diyabetin hem kalp hastalığının daha erken yaşta görülmesi, hem de daha şiddetli seyretme riskini de beraberinde getirdiğine dikkat çekiyor. Üstelik diyabetle yaşam süresi uzadıkça hastalıkla karşılaşma riski yükseliyor.
Riski düşürmek için neler yapılmalı?
Kan şekerini kontrol edin: Diyabetin kısa ve uzun dönem komplikasyonlarının önüne geçebilmek için, kan şekerinin kontrol altında olması son derece önem taşıyor. Bu nedenle 3 ay içindeki ortalama kan glikoz seviyesini gösteren HbA1c değerinin %6.0’dan düşük olması gerekiyor. Ve kan şekeri kontrol altında tutulamadığı sürece HbA1c değeri de yükseliyor.
Hipertansiyonu hedef değerlerde tutun: Hipertansiyon, kalp hastalığı için çok önemli bir risk faktörü. Bu nedenle hipertansiyonu olan hastalarda hedef kan basıncı değerinin 140/90 mmhg olması gerektiği belirtiliyor. Ancak, diyabetle birlikte olduğunda ortaya çıkan yüksek kardiyovasküler risk nedeni ile kan basıncının130/80 mmhg ve altında olmasının yarar sağlayacağına dikkat çekiliyor.
Kolesterol düzeylerinizi düzenli takip edin: Kötü huylu kolesterol denilen LDL yüksekliğinde, kalp damarlarının daralma riski artıyor. İyi huylu kolesterol HDL ise zararlı kolesterolün kandan uzaklaştırılması ve böylece kalp krizi riskinin azalmasını sağlanıyor.
Diyabetli hastalarda ulaşılması gereken LDL seviyelerinin, diyabeti bulunmayanlara göre daha düşük olması, kalp hastalıkları riskinin azaltılmasında önem taşıdığını söylüyor. Tip 2 diyabeti olan bireylerde başka bir risk faktörü veya organ hasarı yoksa, LDL değerinin 100 mg/dl’nin altına düşürülmesi gerekiyor. Bununla birlikte, kalp damar hastalığı, böbrek hastalığı bulunan, 40 yaşın üzerinde olan ve kalp hastalıklarına ilişkin diğer risk faktörleri bulunanlarda, LDL değerinin 70 mg /dl’nin altına düşürülmesi önem taşıyor.
Uzmanlar diyabetli kişilerin kalp sağlığının korunması için kolesterol seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirmeleri ve doktorları ihtiyaç duyarsa da ilaç kullanmaya başlamaları gerektiğini söylüyor.
Sigaradan uzak durun: Bilindiği üzere sigara kalp hastalığı olsun olmasın, kalp hastalıklarını artıran en önemli risk faktörlerinden biri. Nikotin kalbe ulaşan oksijen miktarını azaltıyor. Bununla birlikte kan basıncını yükseltiyor, kalp hızını, damar sertliğini ve kalp krizine yol açan pıhtı oluşumunu artırıyor. Dolayısıyla diyabetlilerin de kesinlikle sigarayı bırakması gerekiyor. Diyabetik kişilerde, sigara kullanımının kalp damar hastalığını arttırdığı, içilen sigara miktarının ise ölüm ve kalp hastalığı riskinde artışla ilişkili olduğu biliniyor.
Kilonuzu ideal seviyede tutun: İnsülin direnci ile bağlantılı olduğu bilinen fazla kilo ve obezite kalp damar hastalıkları riskinin artmasındaki en önemli nedenlerden birini oluşturuyor. Dolayısıyla kilo verdikçe, insülin seviyesi ve beraberinde insülin direnci de azalıyor. Aynı zamanda kalp hastalıkları için yüksek kan basıncı ve kolesterol gibi diğer risk faktörlerinde de düzelme görülüyor.
Fiziksel aktiviteyi günlük rutininiz haline getirin: Hareketli bir yaşam sürmenin yanında egzersizin günlük yaşamın parçası haline gelmesi gerektiğinin altını çizen uzmanlar, “Bu sayede, kilo vermek, insülin direncinin azalmasını sağlamak, kan basıncının kontrol etmek ve stresi azaltmak gibi birçok risk faktörünün düzelmesine önemli katkı sağlanabiliyor. Dolayısıyla özellikle diyabetli kişiler için fiziksel aktivite günlük rutinin bir parçası olmalı” diyor.