Uşak Haber- Çoklu organ yetmezliği (ÇOY) çok ciddi bir klinik sendromdur, kan dolaşımına mikropların girmesi ile başlayan ve sonunda hayati organların iflas etmesiyle sonuçlanabilen ölümcül bir hastalığın tanımıdır. Özellikle yoğun bakım ünitelerinde hayatını kaybeden insanların %10’ undan fazlasında ölüm sebebi çoklu organ yetmezliğidir.
Çoklu organ yetmezliği genellikle ciddi ve yaygın enfeksiyon tablosu, yoğun kan dolaşımı yetersizliği, ciddi pankreas iltihabı, fazla kanama ve organ nakilleri komplikasyonu olarak kendini gösterir. Ağır ve yaygın travmalardan sonra da meydana çıkabilmektedir. Tablodan sonra hasta şoka gidiş ve muhtemelen canlandırma yapılmış ağır ve yorucu bir hastalık evresine başlar. Hastalık ilerledikçe metabolizmanın çok hızlandığı ve akciğer yetmezliğinin başlayacağı evreye girilir. Eğer hasta bu evreler geçene kadar tedavi edilemezse birkaç hafta içinde tablo çoklu organ yetmezli haline dönüşür ve maalesef hasta kaybedilir. Tablo sadece hastalığın başladığı organı değil, hasta olan organın çok uzağında yer alan alakasız bir organı bile etkileyebilir ve bu organın çalışmasını bozabilir.
Hastalık sıklıkla enfeksiyon odağı sebebi ile ateşlenir. Bazı araştırmalar bağırsak içerisinde bulunan, aslında zararsız olan mikroorganizmaların bu tabloya yola açabileceğini göstermiştir. Ancak bazen mikrobik odak olmadan sadece vücudun bağışıklık sisteminin aşırı ve afallamış cevabı sonucunda da hastalık alevlenmektedir. Hastalığın gelişmesi aşamasında kan dolaşımına, dokulara yayılan ve immünomodülan denilen, vücudumuzun bağışıklık sisteminde görev alan bazı maddeler; özellikle TNF, doku ve damar düzeyinde ciddi hasarların gelişmesine neden olmaktadır.
Çoklu organ yetmezliği tanısı klinik bulgular ile konulmaktadır. Kan basıncının yükselmemesi veya düşmesi, kalp hızının artması, sıklıkla ateş, idrar miktarının azalması, beyine giden kanın azalması ile bilinç bulanıklığı ve koma hali, akciğer kanlanmasının bozulması ve solunum yetmezliği sonucunda kan oksijeninin azalması gibi belirti ve bulgular ile tanı sabitlenmektedir.
İleri yaşlı, beslenme bozukluğu olanlar, çok sayıda kronik hastalığı olanlar, yoğun travma geçirenler, derin ve yaygın enfeksiyonu olanlar ve yüksek riskli cerrahi geçiren kişiler risk altındadır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf ve zatürre gibi hayati bir enfeksiyonu geçiren kişilerde en korkunç komplikasyon olarak karşımıza çıkabilir. Olayın erken fark edilmesi tedavinin en önemli basamağıdır. Aksi takdirde sadece enfeksiyonun olduğu organ değil kalp, böbrek, solunum sistemi organları ve iyice ilerlediğinde beyin fonksiyonlarını da azalacaktır. Hastalığın tedavisiz kalacağı doğal seyrinde gelişen ciddi solunum yetmezliği kişiyi solunum makinesine mahkûm edebilir, hakeza böbrek fonksiyonlarının azalması acil diyaliz ihtiyacını doğurabilir. Kana yayılan immünomodülan maddeler kalp kasına zarar vererek kalbin yetersiz çalışmasına neden olur, bu da kan dolaşımını azaltır ve zaten dengesi bozulmuş olan hayati organlar bir de kansız kalmaya başlar.
Anlaşıldığı üzere tanısı kolay konulamayan ancak hızlı tanı konulmadığında ölümcül sonuçları olan bir tablodur. Erken tanı, diğer hastalıklar gibi hayat kurtarıcı olacaktır.