Dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıklar, özellikle yoğun bakımda tedavi gören ve bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda ciddi bir sağlık tehdidi oluşturuyor. Uzmanlar, 18 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık Günü’nde, toplum sağlığı açısından küresel tehdit haline gelen gereksiz antibiyotik kullanımının yol açtığı riskler hakkında bilgi veriyor.
Virüs mü? Bakteri mi?
Enfeksiyonları doğru bir şekilde tedavi edebilmek için virüsler ve bakterilerden birbirinden ayrılmalıdır. Sadece bu temel gerekliliklerin yerine getirilmesiyle, antibiyotik direncinin yayılması durdurulabilir ve antibiyotiklerin sağladığı avantajlardan faydalanılabilir. Ancak bilinçsiz antibiyotik kullanımı nedeniyle dirençli bakteriler tarafından enfekte edilen hasta sayısı giderek artmakta, antibiyotik direnci halk sağlığı için birincil tehdit haline gelmektedir. Uygunsuz antibiyotik kullanımının bu hızda devam etmesi halinde yakın gelecekte antibiyotiklerin tamamen etkisiz hale gelmesi ve basit yara enfeksiyonlarının bile ölümle sonuçlanması riskleri söz konusu olabilir.
Türkiye antibiyotik kullanımında, dünya ülkelerini geride bırakıyor
Yapılan araştırmalara göre ülkemizde en çok antibiyotik kullanılan bölgeler Batı Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’dir. En az kullanım ise Orta Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgeleridir. Fark yaklaşık 2 kat kadardır. Bu bölgeler arasında antibiyotik kullanımını gerektirecek tanı farklılıkları da bulunmamaktadır. Aynı şekilde iki ayrı çalışmada hem Avrupa Birliği ülkeleri, hem de Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkeler arasında en yüksek antibiyotik kullanımına sahip olan ülke Türkiye olarak belirtilmektedir. Türkiye’nin, en az antibiyotik kullanan ülke olan Hollanda ile arasındaki fark 3,5 kat’tır .
Doğru tanıya uygun doğru antibiyotik tedavisi
Bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde ve önlenmesinde çok önemli bir yere sahip olan antibiyotiklerin ideal kullanımı, “doğru tanıya uygun doğru antibiyotik” şeklinde olmalıdır. Bunun için mikrobiyolojik olarak kanıtlanmış bakteriyel bir enfeksiyonun varlığı sorgulanmalıdır. Ancak yapılan araştırmalara göre aile hekimlerinin reçetelerinin %31’nde, diğer hekim reçetelerin %36’nda antibiyotik bulunmaktadır. Bu grup ilaçlar; yaygın olarak yanlış kullanımlarının gözlendiği, soğuk algınlığı veya grip gibi virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar için çözüm değildir. Birçok solunum yolu enfeksiyonu hastalığının tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur ve hastanın bağışıklık sistemi basit enfeksiyonlarla mücadele edebilecek yeterliliktedir.