Teknolojinin yaygınlaşmasının getirilerinden biri olan her zaman her yerde telefona, tabletlere ve bilgisayarlara ulaşılabilirlik sayesinde artık dünya bir tık uzağımızda. Durum böyle olunca gündelik hayatımızın birçoğunu bu teknolojik cihazlarla geçiriyoruz. Türk insanının günde ortalama 5 saatinin sosyal medyada geçirdiği yapılan araştırmalar ile ortaya çıkarıldı. Bu 5 saati mesai saatleri içerisinde geçirilemeyeceğini ön görürsek evli çiftlerin birbirine ayırması gerektiği zamanı sanal alemlerde harcadığını söyleyebiliriz.
Gün geçtikçe sosyal medyanın hayatımıza ve evliliklere etkileri göz ardı edilemeyecek boyutlara geliyor. Çiftlerin evliliklerinde birbirlerine ayıracağı ilgi ve alaka gittikçe azalıyor. Hiçte sağlıklı olmayan bu durum eşlerin bu sebepten dolayı oluşan boşlukları sanal alemde sanal çiftlerle doldurmaya çalıştıkları gözlemleniyor. Sosyal medyanın yanlış kullanımı ile bedensel ve ruhsal aldatmalar meydana geliyor. Son yıllardaki istatistiklere göre sosyal medya yüzünden artan boşanma olaylarının arttığını söylemek mümkün.
Evlilikleri monoton bir hal alan çiftlerin ne yapması gerekiyor?
Hepsinden önce mevcut sıkıntılardan kurtulmanın ve yeni duygular aramanın çözümünü sosyal medya platformlarında görmemek lazım. Çiftlerin sıradanlaşan ilişkilerinde romantizm içerikli çözümlemelere ve değişikliklere açık olmaları gerekmektedir. Aile kavramının temellerini sağlamlaştıracak aktivitelerde bulunmalıdır. Çocuklu çiftlerin çocuklarıyla birlikte zaman geçirmeyi öncelikle hale getirip mutlu aile tablosu duygusunu hissetmeli ve hissettirmelilerdir.
İlişkilerin temel problemlerinden bir tanesi sosyal medya olabiliyor. Yakın çevreniz, tanıdığınız veya tanımadığınız birçok insan sosyal medya hesapları üzerinden olumsuz etkileşimlerde bulunabiliyor. Her ne kadar kendi sınırlarınızı belirlesenizde bu tarz durumlarda bu sınırlar aşılabiliyor. Aynı evin içerisinde bile eşler telefon ile iletişim kurabiliyor. Örneğin eşinize hazırladığınız sofranın sosyal medyada ilgi görmesi ve beğenilmesi, eşinizin beğenmesinden çok daha önemli ise bu noktada kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Bu tarz davranışlar öz saygımızı yitirerek kendimizi başka insanlara ispat etme çabasına sokuyor. Sosyal medya bağımlılığı gereksiz ve yersiz kıskançlıkların beslediği kaygı durumunu da arttırıyor. Bu durum beraberinde çiftlerin birbirlerine olan saygılarının ve sevgilerinin azalmasına kadar yol açıyor. Sağlıklı bir ilişkinin merkezinde sosyal medya platformları değil aile kurumunun olması gerekiyor.