Mantı, Türk mutfağının vazgeçilmez ve geleneksel lezzetlerinden biridir. İncecik açılan hamurların içine özenle yerleştirilen kıyma, soğan ve baharatlarla hazırlanan iç harcıyla dikkat çeker. Küçük bohçalar veya üçgen şekiller halinde kapatılan mantılar, kaynar suda haşlanarak ya da bazı yörelerde fırınlanarak pişirilir. Üzerine sarımsaklı yoğurt, tereyağında kızdırılmış pul biber ve nane ile servis edilmesi, mantının lezzetini zirveye taşır.
Türk sofralarının olmazsa olmazı olan mantının kökeni Orta Asya'ya kadar uzanır. Bu lezzet, zamanla Anadolu’ya taşınarak farklı yörelerde çeşitlenmiştir. Kayseri mantısı, Sinop mantısı ve Çerkez mantısı gibi her bölgenin kendine özgü bir mantı tarifi bulunur. Özellikle Kayseri mantısı, küçük taneleri ve 'bir kaşığa kırk tane sığar' sözüyle ünlüdür.
Mantı, yapımı zahmetli olduğu için genellikle özel günlerde, aile buluşmalarında ve misafir davetlerinde yapılır. Yıllar geçse de sofralardaki yerini koruyan mantı, geleneksel bir yemekten daha fazlasıdır; paylaşım ve birliktelik simgesi olarak Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Çeşitli sunum ve tariflerle zenginleşen bu eşsiz lezzet, Türk mutfağının tüm dünyada tanınan gururu haline gelmiştir.